Aşırı Yüceltmeci Peygamber Tasavvuru

Mustafa İslamoğlu “Muhammed yalnızca bir elçidir; ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. O halde o ölür ya da öldürülürse, topuklarınız üzerinde geriye mi döneceksiniz? Fakat kim topukları üzerinde geriye dönerse, iyi bilsin ki Allah’a hiçbir zarar veremez; hâlbuki Allah şükredenlerin karşılığını verecektir.” (Âl-i İmran 144) “Beni, [...]

Tekâsür Suresi: Bir Çokluk Tutkusu Dersi

Mustafa İslamoğlu    “Özünde merhametli, işinde merhametli Allah adına; Allah’ın adıyla.”   “El-hâkumu-ttekâsur.” “Çokluk tutkusu, sizi helak etti.” Helâka sürükledi, yokluğa sürükledi, mahvetti, perişan etti çokluk tutkusu. Ta ki… “Hattâ zurtumu-l mekâbir.” “Ta ki kabirleri bile ziyaret ettiniz.” [...]

Kur'ani Hayat Dergisi 92. Sayı Sunuş Yazısı

SUNUŞ   Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...   Kur’ani Hayat ailesi olarak KASIM-ARALIK sayımızın kapak konusunu “İSLAM BARIŞ PROJESİ, MÜMİN BARIŞ ELÇİSİDİR” olarak belirledik. Savaş ve barış; insanlık tarihinin iki yüzü, toplumların iki büyük deneyimi. İslam, tarih boyunca farklı coğrafyalarda, farklı kültürlerle iç içe geçmiş bir din olarak [...]

Obskür Zihniyetin Teolojisi

Cevdet IŞIK   İnsan hayatı genel olarak bilinçli veya bilinçsiz, ya bir tanımanın ya da bir tanımlamanın gayretiyle devam eder. Nasıl ki hayatın kendisi bir sürecin ifadesi ise tanıma ve tanımlama olguları da birer sürecin ifadesidir. İnsan hangi konuda bir tanıma gereksinimi içindeyse o konuda zamana yayılmış birçok veri üzerinden düşünerek bir değerlendirme yapar. Yapılan değerlendirme [...]

Karanlığı Aydınlığa Dönüştüren Bilinç: Akıl ve Vahiy

AHMET POLAT Güneşin şehri aydınlatsa da ısıtmadığı, sis bulutlarının beton yığınlarını kapattığı zamanlarda siyahın dışında bir renk aramak için tefekkür penceresi açılmış bir göz, yeni şeyler öğrenmeye açık meraklı bir zihin ve bakmayı görmeye, hakikati hikmete dönüştüren bilinç gereklidir. Yaşamak; varlığa anlam ve amaç kattığımız, niçin diye [...]

Teolojik Obskürantizm

FARUK GÜRBÜZ Mefhum, Almanların “abendland”[1], “alacakaranlıklar ülkesi” diye tanımladıkları Batı medeniyetine ait. Tuhaftır ki ilk anlamı karartmak, alaca bulaca ve belirsiz bir hâle getirmek demek olan kelime; coğrafi, dinî, itikadi, siyasi, içtimai, fikrî ve entelektüel hayatıyla, kısaca bütün muhayyilesiyle loş, yarı karanlık, belirsiz ve bulanık olan fikrî ve [...]

Tefsir Usulü Kaynakları

TEFSİR USÛLÜ KAYNAKLARI Ali KOÇAK   Dinin temel kaynağı Kur’an-ı Kerim, yüzyıllardır tefsir ve tevil edilmektedir. Kur’an’ı anlama çabasının bir yol haritası olan Ulûmu’l-Kur’an (Tefsir Usûlü) çalışmaları ise, insan, dil, tarih ve coğrafyanın tekâmülü ile vücud bulan bir ihtiyacın tezahürüdür. Vahyin lafız, mana ve maksat [...]

Umut Kafdağı

Alim KINIK Giriş Her öğretinin bir umut iklimi var; dinler ve ideolojiler, insanın umutlarını bağladığı çıkış yollarıdır. Umut bazı dinlerde erdem, bazılarında isyandır. Mitlerde çoğu zaman alegorik tanrıdır, ütopyalarda ise hep politiktir. Pandora’nın kutusunda kalan ve korunması gereken son ilkedir. Felsefede insan zihninin pozitif bir erdemidir, hayat olduğu sürece (olumlu veya olumsuz olarak) umut var [...]

Câmi' Olan Allah, İnsanı Tevhid ile Toplar

Mustafa İSLAMOĞLU LÜGAVÎ ÇERÇEVE El-Câmi’, Kur’an’da yer alan esma-i hüsnadandır. Allah’a isnatla isim formunda gelir. Eşsiz ve benzersiz toparlayıcı, varlığı derleyip toparlayan, hesap günü insanları bir araya toplayan sonsuz ve mutlak özne demektir. C-m-‘a kökü, toplama ve bir araya getirmeye delalet eder. Beyn ile birlikte “evlenmek, ilişki kurmak” [...]

Follow